Diyanet Cuma Hutbesi, il il namaz saatleri - 7 Nisan 2017

Diyanet İşleri Başkanlığı 7 Nisan Cuma Hutbesi'ni yayımladı. Bu hafta hutbenin konusu nedir? Ankara, İzmir, İstanbul Cuma Namazı Saat kaçta kılınacak? 81 ilde okutulacak cuma hutbesi ve il il namaz saatleri ile ilgili merak edilenlere haberimizden ulaşabilirsiniz.

Diyanet Cuma Hutbesi, il il namaz saatleri - 7 Nisan 2017
07 Nisan 2017 Cuma 12:20

Diyanet İşleri Başkanlığı, 7 Nisan 2017 Cuma Hutbesi'ni yayımladı. Müftülükler tarafından camilere gönderilen Cuma Hutbesi 81 ile cemaate okunacak. Camilerde okutulacak Cuma Hutbesinin konusu "Zulüm, Ebedi Değildir!" olarak Diyanet tarafından belirlendi. 7 Nisan 2017 tarihli Cuma hutbesine haberimizden ulaşabilirsiniz. 

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan hutbe tüm camilerde okutulacak. Her cuma günü öğlen namazında 2 rekatı farz olan cuma namazını cemaat ile kılınır. Farz olan cuma namazından önce okunan cuma hutbesi, cami imamı tarafından cuma namazının 4 rekat sünneti kılındıktan sonra minberde cemaate okunur. 7 Nisan 2017 Cuma günü Tüm Türkiye genelinde "Rağbetimiz, Rabbimize Olsun!" başlıklı Cuma hutbesi okunacak. Diyanet İşleri'nin her hafta Cuma namazı öncesi yayınladığı Cuma Hutbesi'nin orjinaline haberimizden ulaşabilirsiniz. 

Ankara, İstanbul, İzmir, Erzurum, Sivas gibi illerimizde Cuma Namazı kaçta kılınacak? merak ediliyor. Aşağıdaki bağlantıya tıklayarak, il il cuma namazı saatlerini öğrenebilirsiniz.

İLLERİN Cuma Namazı Saatleri öğrenmek için TIKLAYINIZ

 ZULÜM EBEDİ DEĞİLDİR

Cumanız Mübarek Olsun Aziz Kardeşlerim!

Yüce Rabbimiz, okuduğum âyet-i kerimede şöyle buyuruyor: “İçinizden sadece zulmedenlere erişmekle kalmayacak olan bir azaptan sakının ve bilin ki Allah, azabı çetin olandır.”1 

Peygamber Efendimiz (s.a.s) de okuduğum hadis-i şerifte hepimize şu uyarıyı yapıyor: “İnsanlar bir zalimi görürler de onun zulmüne engel olmazlarsa Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.”2

Kardeşlerim!

İslam coğrafyası uzun zamandan beri adeta kara bulutlarla kuşatılmış durumda. Bir taraftan Afrika’da hüküm süren kıtlık ve kuraklık neticesinde on binlerce çocuk açlıktan ölürken, maalesef on binlerce insan ölüme doğru gidiyor. Diğer taraftan yanı başımızda yıllardır devam eden savaşta yüzbinlerce insan hayatını kaybetti. Bombaların, kimyasal silahların altında kadınlar, çocuklar, masumlar can vermeye devam ediyor.

Aziz Kardeşlerim!

Daha birkaç gün evvel Suriye’nin İdlib kentinde insaf ve vicdanı körelmemiş herkesin yüreğini derinden dağlayan bir katliama tanık olduk. Kimyasal silahların hedefi olan çocukların yürek yakan feryatlarına hüzünle şahit olduk. Ancak bu vahşet ne kadar vahim ise, insanlığın bu zulme, bu katliama ses çıkarmaması daha da vahimdir. Bu vahşeti durdurmak için hiçbir çaba harcamaması bundan daha ağır bir vebaldir. Şu bir gerçek ki, mazlumların hayatını kaybetmesinden daha acı olanı insanlığın vicdanını kaybetmesidir. Çekilen sıkıntılara, yaşanan acılara, işlenen zulümlere karşı her geçen gün duyarsızlaşmasıdır.

Kardeşlerim!

İslam’a inanmış müminler olarak bu dehşet karşısında insanlığımızdan utanıyoruz. Rahmet Peygamberi (s.a.s)’in,

“Zalimin zulmünü önlemedikçe size de kurtuluş yoktur.”3 ikazı karşısında sarsılıyoruz. Mazlumlara karşı insanlık görevimizi, kardeşlik sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getirememiş olmanın hicabını derinden yaşıyoruz. Ancak her hâlükârda biliyoruz ki; bize düşen, imanımızı, umudumuzu ve cesaretimizi yitirmeden tek yürek olarak mazlumun yanında yer almaktır, zalime karşı durmaktır.

Kardeşlerim!

Unutmayalım ki, kötülüğün sıradanlaştığı, şiddete aldırış edilmez olduğu vakit zulüm sadece mazlumu vurmakla kalmaz, bütün insanlığı kuşatır. Küresel zulüm günahından her insan nasibini alır. Bu yüzden haksızlığa şahit olan herkes, buna karşı durmalıdır. Üzülüp yanmakla, acınıp kederlenmekle yetinmeyip zulmü ortadan kaldırmak için çalışmalıdır.

Kardeşlerim!

Bizler inanıyoruz ki; bu katliamlar, bu kuralsız ve karanlık savaş bir gün elbet sona erecektir. Bizler biliyoruz ki masumların kanları üzerine kurulu hiçbir hükümranlık ayakta duramaz, duramayacaktır. Gözyaşı ve kanın eksik olmadığı bu coğrafyada Allah’ın izniyle bir gün adalet ve hakkaniyet yeniden hayat bulacaktır. Zalimler bu dünyada da ahirette de hak ettikleri cezayı göreceklerdir. Zira Resûl-i Ekrem (s.a.s) Efendimizin ifadesiyle; bedduasıyla Allah Teâla arasında hiçbir perde yoktur.

Kardeşlerim!

Geliniz şu kutlu zaman diliminde, bu mübarek mabedde el açıp Yüce Rabbimize canı gönülden yakaralım: Allah’ım! Masum insanları, anaları, yavruları ezip geçen bu hayasızca akının bir an önce son bulmasını lütfeyle! İnsanlığa basiret ver, feraset ver, vicdan ve merhamet ver! Bizi kardeşliğimizi unutmaktan muhafaza eyle! Bizi zulme ve haksızlığa karşı suskun kalanlardan eyleme!

Allah’ım, Suriye’de ve dünyanın muhtelif bölgelerindeki katliamlarda hayatını yitiren kardeşlerimize rahmet eyle! Yaralanan kardeşlerimize acil şifalar ihsan eyle! Müslüman kardeşlerimize içinde bulundukları zor durumdan bir an evvel kurtulmaları için yardımını lütfeyle! İnsanlığın vicdan yükünü omuzlayan aziz milletimizden yardımını, inayetini esirgeme!

1 Enfâl, 8/25.
2 Tirmizî, Tefsiru’l-Kur’an, 5.
3 İbn Mâce, Fiten, 20.
4 Buhârî, Zekât, 63.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.