30 Eylül 2016 Cuma Hutbesi yayımlandı İl-İl Cuma saatleri

Diyanet İşleri Başkanlığı, 30 Eylül 2016 cuma hutbesini yayınladı. Bu hafta camilerde okutulacak hutbenin konusu ne? Ankara, İstanbul, İzmir Cuma ezanı kaçta okunacak? Bu haftanın cuma hutbesi konusu ve 30 Eylül 2016 Cuma hutbesi ile ilgili detaylar ve İl-İl Cuma namazı saatleri haberimizde.

30 Eylül 2016 Cuma Hutbesi yayımlandı İl-İl Cuma saatleri
30 Eylül 2016 Cuma 09:22

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü,30 Eylül 2016 Cuma günü il genelinde camilerde okutulacak cuma hutbesini yayımladı. Müslümanların camileri dolup taşırdığı bu mübarek günde, Diyanet çok güzel ve anlamlı bir cuma hutbesini tüm camilere gönderdi. Camilerde okutulacak Cuma Hutbesinin konusu "Cami ve Kitap Medeniyeti" olarak Diyanet tarafından belirlendi. Bu hafta okutulacak hutbede müslümanlara CAmilerde kitabın önemi hatırlatılacak. İşte 30 Eylül 2016 Cuma Hutbesi haberimizde. 

Tüm Müslümanlara farz olan Cuma Namazında okutulan Hutbe Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanıyor. Bu mübarek günde müslümanlar camilere akın ederek, farz olan Cuma namazını edâ ediyorlar. Müslümanlar her cuma günü öğlen namazında 2 rekatı farz olan cuma namazını cemaat ile kılar. Farz olan cuma namazından önce okunan cuma hutbesi, cami imamı tarafından cuma namazının 4 rekat sünneti kılındıktan sonra minberde cemaate okunur. 9 Eylül 2016 Cuma günü Tüm Türkiye genelinde  "Cami ve Kitap Medeniyeti" başlıklı Cuma hutbesi okunacak. Diyanet İşleri'nin her hafta Cuma namazı öncesi yayınladığı Cuma Hutbesi'nin orjinaline aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

İL-İL Cuma namazı Saatlerini öğrenmek için TIKLAYINIZ

CAMİ VE KİTAP MEDENİYETİ

Aziz Müminler!
Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz, şöyle buyuruyor: “Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve âhiret gününe inanan, namazını kılan, zekâtını veren ve Allah’tan başkasından korkmayanlar imar edebilir.”1

Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Yeryüzü, bana mescid kılındı; temiz kılındı.”2

Kardeşlerim!

Geliniz! Bugünkü hutbemizde hep birlikte önce hicreti hatırlayalım. Allah Resulü’nün Mekke’den Medine’ye hicretini, Yesrib’in Medine’ye dönüşmesini hatırlayalım. İslam davasının büyük miladı olan hicreti yâd edelim. Hz. Ömer’in, hicreti İslam takviminin başlangıcı olarak kabul edişini hatırlayalım. Ve bugün asıl hicretin, Allah ve Resûlü’nün yasakladığı kötülüklerden hicret olduğunu hatırlayalım. Bu vesileyle Pazar günü gireceğimiz yeni hicri yılımızın hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum.

Kardeşlerim!
Geliniz! Bugünkü hutbemizde bir de Muharrem ayını hatırlayalım. Muharremü’l-harâmı, hürmete şayan mübarek ayı, âşûrâyı, Kerbelâ’yı hüzünle yâd edelim. Şehitlerin ser çeşmesi, cennet gençlerinin efendisi Hz. Hüseyin’i hatırlayalım. Resûl-i Ekrem’e ve ehl-i beyti Mustafâ’ya salât ve selam gönderelim.

Kardeşlerim!
Geliniz! Bugünkü hutbemizde camiyi ve çeyrek asrı aşkın bir süredir kutladığımız Camiler Haftası’nı da hatırlayalım. Camiyi şehrin kalbine, hayatın merkezine yerleştirmenin yollarını arayalım. Mescidin, mabedin, hayatımızda ne kadar önemli olduğunu hatırlayalım. Bu vesileyle Camiler Haftası’nın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Camilerimize hizmeti geçmiş ve dâr-ı bekâya irtihal etmiş olan bütün mümin kardeşlerimize Yüce Rabbimizden rahmet diliyorum.

Kardeşlerim!
Bugün, ayrıca Camiler Haftası’nın konusunu sizlere hatırlatmak istiyorum: Cami ve Kitap. Geliniz! Camilerimizi yeniden kitapla buluşturalım. Okuyalım! Kerim Kitabımızı, kâinatı ve insanı okuyalım. Zira İslam medeniyeti, bir kitap medeniyetidir. Bu medeniyet, Kerim Kitabımızın “oku!” emriyle hayat bulmuştur.

Bugün İslam dünyası olarak içinden geçtiğimiz, tarihimizin en zorlu sürecinin temelinde bilgisizlik, cehalet ve taassubun olduğu açıktır. Kitapla aralarına mesafe koyanlar, hakikati insanların elinde görmeye başlamakta, şahısları hakikatin yerine ikame etmektedirler.

Oysa bizlere düşen, insan, medeniyet, kâinat ve düşünce merkezli okumalar yapmaktır. Kitaptan doğruyu, adaleti, ahlakı, fazileti öğrenmektir. Kitabın bilgisiyle donanmaktır. Kitap vasıtasıyla var oluşumuzun gaye ve hikmetini kavramaktır.

Aziz Kardeşlerim!
Geliniz! Hep birlikte yeniden yücelmek için Kitaba, Kitabın “oku!” emrine sımsıkı sarılalım. Önce Kitabı, sonra kendisini ve kâinatı okuyan; hak ve hakikatin peşinden koşan nesiller yetiştirelim. Camilerimizi yeniden ilim, irfan merkezlerine çevirelim. Camilerimizde kütüphaneler kuralım, ders halkaları oluşturalım. Zihnimizi, gönlümüzü, ruhumuzu camiyle, kitapla mamur edelim. Hayatımızı cami, camimizi hayat kılalım. Şairin, medeniyetimizdeki kitap-mabet ilişkisini dile getiren şu dizelerine hep birlikte kulak verelim:

“Bizde ayrı sayılmaz bir kitap, bir mihraptan,
Ki uğuldar kubbemiz ‘oku!’ diyen hitaptan.”

Kardeşlerim!
Rabbimiz, üzerimizden bilginin ışığını, ilmin nurunu eksik etmesin. Bizleri kitabın ve ilmin bereketinden mahrum bırakmasın. Bizleri kitapla, ilimle, irfanla yücelenlerden; hak, hakikat, adalet, ahlak ve faziletle donananlardan eylesin. Rabbimiz, bizleri ibadet, ilim ve tefekkürle camileri imar edenlerden eylesin.

1) Tevbe, 9/18.
2) Buhârî, Salât, 56.

Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü


Hutbenin Orjinalini indirmek için TIKLAYINIZ


Etiketler; #hutbe
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.