İbn-i Sina'nın 1000 yıllık sırrıydı! 'Ölümsüzlük meyvesi' deniyor: Öksürüğü kesiyor mide ülserine iyi geliyor!

Tıbbın Babası İbn-i Sina asırlarca önce yaptığı tespite göre hünnap ölümsüzlük meyvesidir. Uzun ve sağlıklı bir ömür adına şiddetle tavsiye edilen bu şifalı meyve, limondan 20 kat daha fazla C vitamini barındırırken kalp hastalıklarından kansere kadar her derde şifa da olmaktadır. Ayrıca Şirvânî de Hünnap Kalyesi adlı yemek tarifi de kaleme almıştır. Gastronom ve şef Recep İncecik Şirvânî’nin hünnap yemeğini ilk defa tercüme ederken ölümsüzlük meyvesine dair açıklamalarda bulundu.

İbn-i Sina'nın 1000 yıllık sırrıydı! 'Ölümsüzlük meyvesi' deniyor: Öksürüğü kesiyor mide ülserine iyi geliyor!
Kamusaati
Kamusaati
09 Ocak 2024 Salı 18:04

Bilimsel adı “Ziziphus Jujuba Mill” olan hünnap meyvesinin anavatanı Çin olarak bilinir. Anadolu, Rusya, Hindistan, Güney Avrupa ve Ortadoğu'da yetişir. Çin hurması olarak da tanımlanan hünnap, Türkiye’de Amasya, Çanakkale, Bursa, Kayseri, Antalya, Hatay, Isparta ve Denizli'de yetiştirilmektedir.

HURMAYA BENZETİLİR

Çin'den dünya geneline yayılan meyve asırlar boyunca alternatif tıpta yer bulmuş, İbn-i Sina tarafından 'ölümsüzlük meyvesi' olarak nitelendirilmiştir. Hünnap meyvesi, irice bir zeytin büyüklüğünde ve içi çekirdekli olan yeşil bir meyvedir.

Hünnap meyvesi olgunlaştıkça rengi yeşilden mora doğru döner. Meyve siyaha dönmesiyle beraber buruşarak hurmayı anımsatır.

Özel olarak yetiştirildiği gibi doğada da bulunabilir. Hünnap meyvesi, hem antioksidan bakımından çok güçlü bir meyvedir hem de C vitamini deposudur. Ayrıca, yaprağı, çekirdeği ve çiçeği ayrı ayrı faydalıdır.

LİMONDAN 20 KAT FAZLA

Vitamin ve mineral yönünden hayli zengin olan, adeta bir şifa deposu olan hünnap aynı zamanda kalsiyum, potasyum, brom, lantan elementlerini içerir. Türkiye gazetesinin konuyla ilgili haberine göre, limondan 20 kat daha fazla C vitamini içerdiği, B1 ve B2 vitamini yönünden zengin olduğu Dünya Sağlık Örgütü tarafından onaylanmıştır. Başlı başına sağlık deposu olan hünnabın en yüksek antioksidan miktarı meyvesinde, fenolik madde miktarı çiçeğinde, flovonoid madde miktarı çekirdeğinde, en fazla C vitaminin de yaprağında olduğu bildirilmektedir.

HASTALIKLARLA ADETA SAVAŞIYOR!

Hünnap meyvesi, kalp hastalıkları ve kanser gibi ölümcül sağlık sorunlarına karşı koruyucu bir etkiye sahiptir. Ek olarak genç yaşta kalp krizi riskini azaltıyor ve kötü kolesterole karşı savaşarak vücudu koruyor.

Hünnap, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine de yarar sağlıyor. Özellikle kış aylarında düşük bağışıklılığa ve kış hastalıklarına karşı destek oluyor. Yüksek lif içeriği sayesinde sindirim sistemini koruyor ve tokluk hissi veriyor.

HÜNNAP MEYVESİNİN FAYDALARI NELERDİR?

Başlıca faydaları şöyledir:

Bağışıklığı güçlendirir ve kanser hücreleriyle savaşır.

Yüksek miktarda potasyum içeriği ile kan basıncını düzenlemeye yardım eder.

Kilo verilmesine yardımcı olur.

Uykusuzluğa iyi gelir.

Kolesterolü düşürür, kalp hastalıklarını önler.

Lif açısından zengin olduğu için sindirimi düzenlemeye yardım eder ve kabızlığa iyi gelir.

Antioksidan, antiinflamatuar ve antibakteriyel özelliklere sahiptir.

Mukus oluşumunu azaltarak solunum yollarını temizler.

Stres ve kaygıyı azaltır.

Kemik gücünü artırır.

Dolaşım sistemini düzenler.

Cilt tahrişlerini giderir.

Kanın temizlenmesini sağlar.

OSMANLI MUTFAĞINDA HÜNNAP

İbni Sina’nın hazırladığı reçetede başta öksürük kesici ve mide ülseri başta olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde kullandığı hünnap meyvesi hakkında gastronom ve şef Recep İncecik dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

4000 yıldır ölümsüzlük meyvesi olarak bilinen hünnap meyvesinin Osmanlı mutfağındaki yerine dikkat çeken Recep İncecik, İttifakgazetesi.com’a yaptığı açıklamada, konuyla ilgili şu ifadelere yer verdi:

KUR’AN’DA, İNCİL’DE VE TEVRAT’TA HÜNNAP GEÇMEKTEDİR

“Osmanlı mutfağının baş tacı hünnap meyvesinin tüketim alışkanlığı maalesef günümüzde kaybolmuştur. Artık sofralarımızda hünnaplı yemeklere pek rastlayamıyoruz. Ölümsüzlük meyvesi olarak bilinen hünnabın ağacı, Tevrat ve İncil’de de adı geçen ve kutsal olarak kabul edilen Kinneret Gölü etrafında yetişir. Kur’an’da Sidr olarak geçen hünnabın diğer adı çiğde ya da inhabi olarak bilinir. Taze iken meyve olarak tüketildiği gibi kurutulmuş hünnap, atıştırmalık olarak tüketilebilir. Hoş aroması ile büyük bir incelik olan bu meyve soframızda yeniden baş tacı edilmeyi hak ediyor. Kuru hünnabı yıl boyunca bulabilirsiniz. Yalnız başına çayı yapılarak tüketilebileceği gibi çeşitli tariflerde çeşni olarak kullanılabilir.”

AVRUPA MUTFAĞINDA KULLANIMI YAYGIN

“Bugün Avrupa bu lezzet tatlılarda ve yemeklerde çok sık kullanılmaktadır. Reçeli, şerbeti nefis olduğu gibi kurutulmuş hali toz haline getirilerek pasta ve keklerde aroma arttırıcı olarak kullanılmaktadır. Benim yemeklerde en çok tercih ettiğim meyvelerin başında gelir. Eğer bu mucize meyvenin lezzetini ve faydalarını keşfetseniz siz de sofranızdan hiç eksik etmezsiniz. Şimdi size orijinal “Hünnap Kalyesi” tarifi vereceğim. Devrin en ünlü hekimlerinden Muhammed bin Mahmûd-ı Şirvânî’nin kitabında yer alan bu tarifi sizinle paylaşıyorum.”

HÜNNAP KALYESİ

Faydaları: Meniyi arttırır, vücudu güçlendirir, beyne, mideye, kalbe ve ciğere kuvvet verir, sinirleri yumuşak tutar, sevdavi ve mertup mizaçlılara son derece uygundur.

Tarifi: İnce ince kesilmiş siyah et ufak ufak doğranır. Taze kuyruk yağın- da kızarıncaya kadar kavrulur. Üzerine yarım dirhem dövülmüş kuru kişniş ve gerektiği kadar sıcak su eklenerek kaynatılır. Kaynadıkça köpüğü alınır. Daha sonra siyah et çekilir, içindeki damarlar, sinirler ve kıkırdaklar çıkarılır. Baharatlarla yoğrularak hünnap büyüklüğünde köfteler yapılır. Her köftenin içine bir tane kabuğu çıkmış fıstık konulur ve çömleğe bırakılarak biraz kaynatılır. Et yahni olmaya başladığında biraz safran gül suyuyla iyice ezilir, çömlekteki köfteler birer birer çıkarılarak bu safrana batırılır ve yeniden çömleğe konur. Kaynatılır. Malzeme tamamen piştiğinde üzerine bir dirhem dövülmüş tarçın ve zencefil ekilir. On dirhem sirke ve yüz elli dirhem ak şeker unu katılır ve biraz kaynatılır. Üzerine yarım avuç taze hünnap ve onun yarısı kadar kabuğu çıkmış badem eklenir. Kalan ezilmiş safran da çömleğe konur, üzerine biraz gül suyu saçılır, çevresi silinir. Kor üstünde kıvama gelinceye kadar bekletildikten sonra indirilir, yenir.”


Kaynak: Kamu Saati Özel
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.