ERDOĞAN BUNLARI YAPARSA KURTULURUZ, YOKSA BATARIZ!


Hakan Karagöz

Hakan Karagöz

28 Mayıs 2017, 15:18

Biz de dâhil bütün köşe yazarları yeni dönemde Tayyip Bey’in ve Ak Parti’nin neler yapması gerektiğini söylüyoruz. Hem de acayip bir özgüven içerisinde, maddeler halinde.

Efendim yeni dönemde daha samimi kişilerle yola devam edilmeliymiş.

Sanki Tayyip Bey, “ Ya! Bu dönemde bana samimiyetsiz insanlar lazım, şuracıkta samimi bir sürü insan var ama ben aha öbür yandaki samimi olmayanlardan yana tercihimi kullanacağım(!)” demiş gibi.

Menfaatçiler yeni dönemde gitmeli, yerlerine dava aşkıyla hizmet eden kişiler gelmeliymiş.

Olur!

Bence de bu fikir Erdoğan’ın aklına hiç gelmemişti!

Hatta “ Ben bir şey unutmuştum, o unuttuğum neydi hatırlayamadım. Bak şimdi siz söyleyince hatırıma geldi, artık dava aşkıyla çalışanlarla yola devam edeyim bari.” demiştir.

E, sonra cancağızım, bir de her işe liyakatli insanlar gelmeli değil mi?

Kim inkâr edebilir bu gerçeği?

Erdoğan da zaten göreve birilerini atarken liyakatliler pazarını es geçip liyakatsizler adlı insan pazarından seçmişti galiba atadıklarını!

Siz söylediniz ya artık bir daha yapmaz.

Napolyon, bir cephede savaşı kaybetmiştir. Diğer generallerle yapılan ilk değerlendirmede biri onu eleştirir. Parmaklarını harita üzerinde gezdirerek der ki:

“Sayın general, şu bölgelere girerek yanlış yaptınız. Öncelikle buradaki kasabayı sonra da yandaki şehri alsaydınız askeri oraya yerleştirip savaşı kazanabilirdiniz.”

Napolyon’un bu eleştiriye cevabı nettir:

O gösterdiğin yerler parmakla alınabilseydi yapardım.

Evet, açıkçası Tayyip Bey de dönüp bize “O söyledikleriniz bir köşede akıl vermek kadar kolay olsaydı elbette yapardım.” dese yeridir.

Zaman zaman iş adamlarının sözlerini duyarsınız. Bu ülkede işsizlik değil iş beğenmeme sorunu var tespitinde bulunurlar.

Hakikaten birçok fabrika, kuruluş nitelikli eleman bulmada sıkıntı yaşadıklarını ifade eder.

Bizde herkes, çalışacağı bir iş değil rahat edeceği bir iş ayarlama peşindedir. Mühim olan işe sadece “kapağı atmaktır”.

Gerisi önemli değil.

İşte bu gerçek bazen ya da sıkça siyasette de kendisini gösterir. Belirli mevkilere “kapağı atan” kişiler artık orada çalışmak yerine o mevkisini korumak için hareket etmeye başlar.

Bir keresinde “ Bürokrat yılın bir ayında iş yapmaya on bir ayında da koltuğunu korumaya çalışır.” diye bir söz duymuştum.

Açıkçası eskilerin kaht-ı rical dedikleri nitelikli adam yokluğu çekiliyor.

Sonra da biz burada bütün yükü sırtlanmış liderden yük almak yerine ona akıl veriyoruz.

Adam dönüp de “Ya kardeşim un, şeker, yağ vardı da biz mi helva yapmadık!” derse ne yaparız?

Toplumlar ancak hak ettikleri şekilde yönetilir. Biz de memleketi, memleketin işlerini düzelteceksek öncelikle kendimizi düzelterek işe başlamalıyız.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Nuri - 7 yıl önce
Yerinde tespitlere devam.
Avatar
Selim - 7 yıl önce
İllede liyakat.
Avatar
M.YILDIRIM - 7 yıl önce
Birey olarak niteliğimizi üst seviyeye çıkarmanın mücadelesini verirsek toplum olarak semeresini alırız...akıl veren değil akıl danışılan olmalıyız...kalemine sağlık üstadım...
Avatar
Murat Zengin - 7 yıl önce
Hocam, düşüncelerimize ne güzel tercüman oldunuz. Akıl vermenin ahkam kesmeye dönüştüğü bir zamanda, deniz feneri gibi doğru yolu göstermek zor iş. Zor işi görmek her kişinin değil, er kişinin harcı.
Avatar
Mehmet Demir - 7 yıl önce
Hocam,
Yazının başlığını okuduğumda "Yok artık!" dedim.
İçeriğine baktım ki siz de "Yok artık!" diyorsunuz. Hem de harika bir üslupla.
Çok güzel bir yazı. Teşekkürler.