PERFORMANS DEĞERLENDİRMEYE BAKANLIK’TAN BAŞLAYALIM


Ahmet Aydınsoy

Ahmet Aydınsoy

30 Ekim 2017, 10:41

Eğitimde performans değerlendirmeye, eğitim sistemini yap-boz tahtasına çeviren Bakanlık merkez teşkilatından başlayalım. Bu değerlendirmeyi sayın Cumhurbaşkanımız defalarca yaptı. Eğitimde sınıfta kaldığımızı değişik zamanlarda dile getirdi.

Sayın Cumhurbaşkanım!

Ak Parti iktidarının en başarısız bakanlığı olarak bu millete ve büyük medeniyet yolculuğundaki Yeni Türkiye’ye bir iyilik yapın. Bakanlığı, merkez teşkilatına çöreklenen menfaat çetelerinden kurtarın.

Sanki eğitimde bütün sorunları çözdük. Sıra öğretmenin performansına geldi. 

Şunu bu köşeden ve her fırsatta her platformda defalarca anlatmaya çalıştık. Ama nafile. Öğretmene vereceğiniz değer, öğretmenlerin ihtiyacı olduğu için değil, onları onure etmek için asla değil, geleceğimiz, her şeyimiz olan çocuklarımız için gereklidir. Büyük  medeniyetimize beşiklik eden Osmanlının, eğitimcilere verdiği değeri neden örnek almazsınız. Sizin derdiniz nedir Allah aşkına. Ağzı olan konuşuyor. Bir gün,  eğitimle uzaktan yakından hiç ilgisi olmayan bir bakan çıkıyor. “Öğretmenler eğitilmeli.” Diyor. Pardon siz kimsiniz? Eğitimden ne anlarsınız? Yahu etmeyin ne olur. Eğitimin sorunu öğretmen değil. En büyük sorunumuz, en tepeden başlayarak, eğitimin “E” sinden anlamayan bakanlarımız ve üst düzey bürokratlarımız.

Dünyanın en değerli işini yapan, peygamberlik mesleğini ifa eden, hayattaki en değerli  varlığımız olan evlatlarımızın hayatını şekillendirecek, en önemli  rol model olacak  bu insanları ve bu kutsal mesleğin onurunu ayaklar altına almaktan vazgeçin. Buna öğretmenlerin değil bu necip milletin ihtiyacı var. Anlayın bunu artık. Hiç düşündünüz mü? Öğretmenler neden eli öpülesi insanlardır ?

Unutmayın, öğretmenin saygınlığı, çocuklarımızın yüreğine dokunup, onları dönüştürecek bir güce sahip olabilmesi için en üst düzeyde, tüm mesleklerin üzerinde en gözde, en prestijli meslek olmak zorundadır. Osmanlı bunu gerçekleştirdiği zaman büyük medeniyetini ikmal edebilmiştir. Osmanlının kalkınması da, gerileyip yıkılmasıda öncelikle eğitimle ilgilidir. 

Oğlu Fatih’in eğitimi ve geleceği için hocasından tokat yemeye razı olan bir hükümdara sahip bu millet, nasıl olduda, basit bahanelerle, okul basan, öğrencilerinin önünde öğretmene her türlü hakareti ve saldırıyı reva gören bir toplum haline geldi.

Kıyafetini beğenmediği bir öğretmeni, öğrencilerinin önünde aşağılayan valileri yetiştiren bir millet haline nasıl geldik. 

Bizim geleneğimizde, medeniyet köklerimizde, en yüksek yönetim kademelerinde, söz sahibi olan, saygınlığa sahip olan eğitimciler, bugün  bir milyona ulaşan sayısına rağmen kendi alanında bir bakanlığa dahi layık görülmüyor. Heyhat! Ne yazık.

Eğitimle ilgili günübirlik kararlar alıp, yapboz tahtasına çevirdiğiniz eğitimin başarısızlığının faturasını öğretmene kesiyorsunuz. Sonra da öğretmenden, çocuklarımıza rehberlik edecek, önderlik edecek bir kişilik ve kimlik bekliyorsunuz. Ey anne babalar! Yöneticiler! Ağalar, Beyler! Sizin saygı duymadığınız bir insana/öğretmene çocuklarınız neden saygı duysun ki?

Unutmayın! Eğitime verdiğiniz değer, ona ayırdığınız bütçeye göre ölçülemez. Çünkü Eğitimin önemi fiyatla değil değerle ölçülür.

Sizin eğitime verdiğiniz değer, çocuklarınıza yaptığınız en büyük yatırımdır. Ve asla fiyatı yoktur. 

Şimdi yıllardır  ayaklar altında paspasa çevirdiğiniz bu kutsal mesleğin fedakâr insanlarından, gönül erlerinden, öğretmenlerimizden, lütfen özür dileyin. Ve derhal bu Bakanlığı terk edin. Eğitimi eğitimcilere bırakın.
 

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
murtaza Ulubey - 6 yıl önce
Ne değişir ki görmek nasip olur mu . Bakan değişikliğinde adı geçen vekiller vekiller arasında eğitimden gelen kaç vekil var. Hiç. Akademisyenler millî eğitimin sorunlarını algılıyor mu?_
Avatar
Köktürk - 6 yıl önce
Sayın Ahmed Bey .
Yazdiklariniz 900 bin hiç bir ayrım yapmadan altına imza atacağı kral çıplak dedirten %100 doğruları ifade etmişsiniz. Teşekkürler. Ama aynı zamanda gunaydin. 2002 den beri herseyi başkaları bozduda siz bu gerçekleri yeni mi gördünüz. Bir gün dahi idarecilik yapmayan EBS sendikalı yandaşları tüm okullara idareci yaparken her şey güzeldi. Devletin aklını çalarken aklınız nerdeyse şimdiki başınıza geldi.Eli òpülesi Öğretmeni is bilmez siyasetçi ve yandaş acemilerin elinde 8/18 yaşında çocuklarla velilerin paspası yaparak finali yaptınız. El fatiha. Yazınız son nefesinde kelime-i şehadet getiren mefta gibi olmuş.
Umarım sendikalar ayrım yapmaksızın sayın reis-i Cumhura ulaşır aklı başında bir bakan ve merkez taşra teşkilatlarının yeniler. Teftiş sistemini kurar bu garabetten okulları Turkiyemizde cehaletten kurtarır