Doğan Ceylan yazdı.. DOĞRUYU SÖYLEMEK CESARET İSTİYORSA

Doğan Ceylan'ın yeni yazısı kamusaati.com'da DOĞRUYU SÖYLEMEK CESARET İSTİYORSA Bir ülkede insanlar doğruları söylediği zaman “cesur” olarak nitelendiriliyorsa orada sorun var demektir. devamı haberde..

Doğan Ceylan yazdı.. DOĞRUYU SÖYLEMEK CESARET İSTİYORSA
Kamusaati
Kamusaati
27 Şubat 2021 Cumartesi 14:40

DOĞRUYU SÖYLEMEK CESARET İSTİYORSA
Bir ülkede insanlar doğruları söylediği zaman “cesur” olarak nitelendiriliyorsa orada sorun var demektir.
Çok şükür ömrüm boyunca eğriye doğru demedim. Yanlışı alkışlamadım. Kimseye yağcılık yalakalık yapmadım. Bir yerden makam kaparım diye yanlışın karşısında susup dilsiz şeytan olmadım. Emredildiğim gibi dosdoğru olmaya çalıştım. Bunlar alkışlanacak şeyler değil herkeste olması gereken şeyler.
Herkesin bildiği bazı hususları, köşe yazımlarında veya sosyal medyada dile getirdiğim zaman bir çok takipçim cesaretimden dolayı beni tebrik ediyor.
İşte örnek birkaç mesaj:
R.E. :Sizin gibi cesur insanların varlığından gurur duyuyorum
A.Y. : Çok doğru söylüyorsunuz, keşke herkes sizin kadar cesur olabilse...
Ç.D. : Allah cesaretinizi eksiltmesin.
H.A.: Sayın Hocam liyakatınızdan ve cesaretinizden dolayı sizi tebrik ederim.
Ne üzücü bir durum değil mi! Doğruyu söylediğinizde cesaretenizden dolayı alkışlanıyorsunuz. Şimdi avazım çıktığı kadar haykırarak tarihe not düşmek isterim. Bir ülkede insanlar doğruları söylediği zaman “cesur” olarak nitelendiriliyorsa orada sorun var demektir.
Sevenlerimizin “aman hocam başını ağrıtırlar, kendine dikkat et” türünden endişe bildiren mesajları da oluyor. Kendi adıma insanların beni düşünüp endişelenmesi güzel ama doğruları söyleyenler için endişelenilmesi ülkem adına hazin bir durum.
Bizim bağcıyla hiç derdimiz olmadı, olmaz da. Tek derdimiz üzüm yedirmektir. Çünkü bizim üzüm yeme derdimiz de yoktur. Doğru kararlar verilsin, yönetici başarılı olsun, öğretmen, öğrenci, eğitim öğretim iyiye güzele doğru ilerlesin. Üzümü yurdumun insanı yesin yeter.
Yöneticilerin ekseriyeti sırf kendilerinin alkışlandığı çevreler içinde yaşadığı için gerçekleri göremezler. Bu yüzden yanlış kararlar alırlar. Aldıkları her yanlış kararla da kendi sonlarını hazırlarlar. Ben bunu dolaşım sistemine benzetirim. Üst yönetici bir kalp gibidir. Kısa sürede çevresini yağ(cı)lar sarar. Bedenden ona gelen tüm damarları tıkamaya başlar. Bir süre sonra kalp artık çalışamaz hale gelir ve kriz geçirir. Yöneticinin aklı başına geldiğinde zaten iş işten geçmiş olur.
Doğruları söylemenin cesaret istemediği bir ülke arzusuyla sağlıcakla kalın.
Doğan CEYLAN
Maarif Müfettişi


Kaynak: Kamu Saati Özel
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.