Erdoğan: Hani başörtüsünden rahatsız olmuyordunuz?

Erdoğan, İstanbul'da Hak-İş'in düzenlediği Uluslararası Kadın Buluşması etkinliğindeki konuşmasında; geçtiğimiz günlerde bir medya kuruluşunun TSK'da başörtülü kadın personelin çalışabilmesini eleştirel bir haber çıkardığını işaret ederk, ''Hani bu işlerden rahatsız olmuyordunuz? Niye rahatsız oldunuz?'' dedi.

Erdoğan: Hani başörtüsünden rahatsız olmuyordunuz?
04 Mart 2017 Cumartesi 14:55

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Hak-İş'in düzenlediği Uluslararası Kadın Buluşması etkinliğinde konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;

''KADIN İNSANDIR, ERKEK İNSANOĞLUDUR''

Hak-İş Konfederasyonumuzun düzenlediği Kadın Buluşması'ndan dolayı tebrik  
ediyorum. Bu buluşmalarımızdan her biri kadınlarımızın seslerini çok daha gür duyurduğu birer platform özelliği taşıyor. Bize göre kadın meselesi tüm insanlığın ortak meselesidir. Rahmetli Neşet Erteş'in ifadesiyle; kadın insandır, erkek insanoğludur. Kadınlarımızın yaşadığı sorunların hak ve adalet merkezli bir anlayışla çözülmesi gerekiyor. Hak İş çatısı da bu mücadeleyi vermek için en uygun yer olduğuna inanıyorum. Çoğulcu ve özgürlükçü anlayışla yola çıkan Hak İş hiç şüphesiz aynı hassasiyeti kadınlar için göstermektedir.

"BAŞI AÇIK-KAPALI AYRIMI ASLA YAPMADIK"

Bizim inancımızda nimetlerin de, mükellefiyetlerin de hepsi erkekler için erkek ve kadınlar içindir. Ayrım yoktur. Sadece fıtratta olan farklılıklar sebebiyle de içinde değişiklikler söz konusudur. Kur'an'da iyi ve temiz erkeklerle, iyi ve temiz kadınlar ile aynı şekilde kötü erkekler ve kötü kadınlar ifadeleri geçiyor. Mükafatın ölçüsü ise cinsiyet değil salih amel olarak ifade ediliyor. Israrla din adına ve cinsiyet üzerinden insanları ayrıma tabi tutmak ancak cehaletle izah edilebilir. Biz tüm siyasi hayatımız boyunca işte bu anlayışla hareket ettik. Kadınların kıyafetleriyle değil tıpkı erkekler gibi kafalarının içindeki fikirle değerlendirilmesi gerektiğini söyledik. Bunun için siyasi hayatımızın hiçbir döneminde hiçbir ayrımla uğraşmadık. Başı açık-başı kapalı ayrımı asla yapmadık. Tam tersine böyle davrananların karşısına dikildik.

"BAŞÖRTÜSÜNÜ SİNSİCE ELEŞTİREN HABER"

Geçtiğimiz günlerde bir medya kuruluşunda, Türk Silahlı Kuvvetlerinde başörtülü kadın personelin çalışabilmesini sinsice eleştiren bir haber çıktı. Hani bu işlerden rahatsız olmuyordunuz? Niye rahatsız oldunuz? Dünya değişti, Türkiye değişti, kurumlarımız değişti ama maalesef bazı kafalar hala eski köhne alışkanlıklarından vazgeçmiyor. Biz başı açık veya kapalı hiçbir hanım kardeşimizin bu şekilde çifte standarda, aşağılanmaya maruz kalmasına rıza göstermedik, göstermeyeceğiz.

"KABULLENEMEYEN VARSA MERTÇE ÇIKSIN ORTAYA"

Eğer bir barış devletini konuşuyorsak, eğer özgürlüklerin egemen olduğu bir devleti konuşuyorsak, o zaman bu ülkede, kimse kusura bakmasın, herkes istediği gibi giyinir, kimse buna müdahale edemez, istediği gibi inancını yaşar, kimse buna müdahale edemez. Kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine, cinsiyetine, şekline şemaline bakılmaksızın bu ülkenin vatandaşlarının tamamı da birinci sınıf hizmete layıktır. Olayın aslı budur. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak vatandaşlarımın arasında asla bir ayrımı kabullenemem. Gereği neyse onu da yaparım. Şayet bunu kabullenemeyen varsa, öyle iki yüzlülükle, riyakarlıkla, alavere dalavereyle değil, mertçe, yiğitçe çıksın ortaya, söylesin fikrini.

Türkiye demokratik bir devlet olduğuna göre hakem devlettir. Ülkemizi artık böyle utanç verici tartışmalarla oyalamayalım.

"SEÇİLMEK, SEÇMEYE GÖRE DAHA KOLAYDIR"

Seçme yaşını 18 olarak kabul ediyorsun da seçilmeyi niye kabul etmiyorsun? Zor olan seçmektir. Seçilmek, seçmeye göre daha kolaydır. Biz gençliğimize güveniyoruz, gençlerimize güveniyoruz. Bu gençler 15 Temmuz'da kendilerini çok ama çok farklı ispat ettiler.

"GİZLİ İKTİDAR GÜCÜ DEVŞİRENLERİN SONU GELİYOR"

Siyasi iradeyle, devletin kurumları arasında sorun olduğu havasını yaymaya çalışanların derdi siyasi veya kurumları korumak değil, çatışmanın fitilini ateşleyerek kendilerine alan açmaktır ama müsterih olun, rahat olun. Devletin ve siyasetin özellikle zayıf şekilde inşa edilmiş yapısı içinden kendilerine gizli iktidar gücü devşirenlerin inşallah sonu geliyor. Eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşanlara, milletimiz ben inanıyorum ki 16 Nisan'da nihai tokadını vuracak, son sözünü söyleyecektir. Bu konuda iki kesime çok güveniyorum; birisi gençlerimiz, diğeri kadınlarımız.

''15 TEMMUZ'DAN SONRA KADINLARIMIZA BİR DE CAN BORÇLANDIM''

Siyasette 40 yıldır verdiğim mücdalemde iki faktör vardır. Birincisi daima bana destek olan bir eşe ve çocuklara sahip olmamdır. İkincisi de gençlik kollarımdan ve 1989 yılındaki ilk adaylığımdan itibaren tüm siyasi çalışmalarımda hanımların etkin şekilde yer almasıdır. Bugün de katıldığım toplantılarda, ziyaret ettiğim şehirlerde en büyük dayanışmayı, muhabbeti, iltifatı hanım kardeşlerimden görüyorum. 15 Temmuz gecesi sokaklara dökülerek canları pahasına, ülkesini ve milletini savunanların arasında ne kadar çok hanım kardeşimiz olduğunu sizler de görüyorsunuz. Şehitlerimizin arasında 11 hanım kardeşimiz de vardır. Marmaris'te şahsımı yok etmeye gelen teröristler bizi bulamayınca orada aralarında kadınların da bulunduğu polis kardeşlerimize saldırdı. İki yakın korumamı şehit ettiler. Kadın polislerimizi darp ettiler. 

Siyasi hayatımda kadınlara çok borçlanmıştım. 15 Temmuz'dan sonra buna bir de can borcu eklendi.

''KADINA ŞİDDET UYGULAYAN ZAVALLININ TA KENDİSİDİR''

Kadını zayıf, korumasız, aciz görerek ona şiddet uygulayan kimse, açık söylüyorum, zavallının ta kendisidir. Hele hele sırf kendi üstünlüğünü göstermek için kadına el kaldıranların durumu cahiliye döneminde kız çocuklarını diri diri toprağa gömenlerden farklı değildir. Aynı şekilde bu kadını medyada, sokakta, iş yerinde bir meta gibi pazarlayan anlayışla ilkel dönemlerdeki köle tacirleri arasında fark yoktur. Bunu da özellikle ifade ediyorum.

''ONLARIN DİKİLİ AĞACI YOK BU ÜLKEDE''

Şu anda Cumhurbaşkanıyım, 2019'un Ağustosu'na kadar Cumhurbaşkanıyım. Hükümet 2019'un Kasımı'na kadar zaten hükümet. Şu anda bu süreç bu şekilde zaten devam edecek.

Bizim bazı şeyler için telaşımız yok ama biz bir sistem değişikliğiyle ülkemize sıçrama yaptırtalım istiyoruz. Biz şu 14 sene içerisinde ne tür engellerle karşılaştığımızı gayet iyi biliyoruz. Ama diğerlerinin böyle bir durumu oldu mu? Yok. Onların dikili ağacı yok bu ülkede. Onlar çukur eşmekle meşgul, onlar yer altına konaklama yerleri yapmakla meşgul, onlar Hakkari'ye gidip başkalarının paçavralarıyla miting yapmakla meşgul, biz ise bayrağımızla yürümekle meşgulüz.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.