Vakıf üniversitelerindeki para trafiği kafa karıştırıyor
YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç vakıf üniversitelerinin şeffaf yönetilmesi için çalıştıklarını söyledi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç üniversitelerin eğitim öğretim usül ve esaslarında şeffaflığın çok önemli olduğunu vurguladı. Saraç Balçiçek İlter'e verdiği röportajında üniversitelerin durumundan yönetim ilkelerine ve öğrenci seçimine kadar pek çok konuya değindi. İşte röportajdan o ilginç kesit:
Vakıf üniversitelerinde her şey şeffaf değil mi?
"Sayısı çok az olmakla birlikte, bazı vakıf üniversiteleri hesap hareketlerini beyan etmiyor. Veyahut öğrenciden toplanan gelir, kurucu vakfın sahiplerinin yakınlarına doğrudan doğruya havale edilmiş. Ya da üniversite gayrimenkullerini izahı zor şartlarda satmış ve sattıktan sonra tekrar yüksek rayiçlerle kiralamış.
Gerekli şartları taşımayan öğrenciler eğitime başlatılmış, izin alınmadan programlar açılmış ve öğrenciler mezun edilmiş. Bu ihlallerin örneği çok az, ama var. Yine bazı şikayetlerde YÖK'e bildirilen programlardaki hocaların aslında o kurumda öğretim üyesi olarak çalışmadığı ya da uzmanlığını gösteren bölümlerin o yıllarda belirtilen üniversitelerde bulunmadığı da yer almakta. Bu ihlallere karşı nasıl müeyyide uygulanacağının mevzuatta karşılığı yoktu. Bu boşluk yeni düzenlemeyle dolduruldu.
Üstelik son zamanlarda bu üniversiteler maalesef kolayca alınıp satılmaya başlandı. Kurucu vakfın mütevellisinin değiştirilmesi ile bu çok kolay bir şekilde gerçekleşiyor. Bu ve benzeri durumların örnekleri az, ama sistemi zedeliyor. Vakıf üniversitelerimizin çoğu da durumdan şikayetçi. Vakıf üniversiteleri yükseköğretim sistemimizin çok önemli bir unsuru. Aralarında uluslararası başarılara imza atanları var. Bundan dolayı, yönetmelik değişikliğinin vakıf üniversitelerinin büyük ekseriyeti tarafından memnuniyetle karşılandığını söyleyebiliriz. YÖK'ün istediği, bütün üniversitelerin devlet veya vakıf, şeffaf bir şekilde yönetilmesi."
Kaynak: Haber Türk
Gerekli şartları taşımayan öğrenciler eğitime başlatılmış, izin alınmadan programlar açılmış ve öğrenciler mezun edilmiş. Bu ihlallerin örneği çok az, ama var. Yine bazı şikayetlerde YÖK'e bildirilen programlardaki hocaların aslında o kurumda öğretim üyesi olarak çalışmadığı ya da uzmanlığını gösteren bölümlerin o yıllarda belirtilen üniversitelerde bulunmadığı da yer almakta. Bu ihlallere karşı nasıl müeyyide uygulanacağının mevzuatta karşılığı yoktu. Bu boşluk yeni düzenlemeyle dolduruldu.
Üstelik son zamanlarda bu üniversiteler maalesef kolayca alınıp satılmaya başlandı. Kurucu vakfın mütevellisinin değiştirilmesi ile bu çok kolay bir şekilde gerçekleşiyor. Bu ve benzeri durumların örnekleri az, ama sistemi zedeliyor. Vakıf üniversitelerimizin çoğu da durumdan şikayetçi. Vakıf üniversiteleri yükseköğretim sistemimizin çok önemli bir unsuru. Aralarında uluslararası başarılara imza atanları var. Bundan dolayı, yönetmelik değişikliğinin vakıf üniversitelerinin büyük ekseriyeti tarafından memnuniyetle karşılandığını söyleyebiliriz. YÖK'ün istediği, bütün üniversitelerin devlet veya vakıf, şeffaf bir şekilde yönetilmesi."
Kaynak: Haber Türk
