MHP Niye Kıymete Bindi?

 Siyasetin gündemini şu an MHP belirliyor. Bu gündem belirleme ilginç bir şekilde Bahçeli’nin hiç istemediği bir şekilde gerçekleşiyor.



 Bahçeli son on sekiz yılda genel başkan olarak böyle bir gündemi asla meydana getirememişti.



  Ne oldu?



 Yakında seçim mi var? MHP mecliste kırk milletvekili ile hükümet mi düşürecek?



  Yeni bir parti programı ile halkın cazibe merkezi olup Ak Parti’ye alternatif mi oluşturacak?



 Bu hareketlilik neden?



  Bütün medya, sermaye, paralel odaklar ne oldu da projeksiyonlarını MHP’ye çevirdiler? Bu grupların MHP ile hiç de öyle ortak özellikleri yok.



 Ayrıca ülkede MHP’ye iktidar imkânı sağlayacak siyasal bir boşluk da yok?



 Bütün bu heyecanın, hazırlığın bir sebebi olmalıdır.



 Burada bir bit yeniği var. Geçen yıl HDP’yi parlatan çevreler şimdi MHP’yi halka pazarlamakla meşguller.



 Sıkı durun.



 Bu, acaba gezi ayaklanması, 17-25 Aralık paralel darbe girişimi ve 7 Haziran sonrası azdırılan PKK terör belasının yeni, tamamlayıcı bir unsuru olmasın.  Birileri MHP’yi ele geçirmeye çalışıyor olmasın.



 Kimse bana komplo teorisi suçlaması ile gelmesin. Burası Türkiye.  İçteki ve dıştaki düşmanlar Türkiye’den istediklerini henüz alamadılar.



Peki, MHP gibi milliyetçi, muhafazakâr bir partiyi neden gezi, paralel ve HDP ile aynı yerde saydım?



  Asıl gerekçe şu ki derin odakların Erdoğan ve Ak Parti’yi yıkma girişimlerinde harekete geçiremedikleri, sokağa dökemedikleri tek unsur, milliyetçi unsurlardır.



 Evet, bir tek milliyetçiler sokağa inmedi.



Bakınız, Gezi Alevi-sol ağırlıklı bir ayaklanmaydı. 17-25 Aralık Sünni-dini bir girişimdi. PKK ise sözde Kürt- sol bir örgüt.

 Bunların dışında Ak Parti ve Erdoğan özelinde Türkiye’yi hedef alanların sokağa ve isyana yönlendiremedikleri tek kitle MHP’liler, ülkücüler.



 Sayın Bahçeli, Ak Parti muhalifliğini Türkiye düşmanlığı seviyesine düşürmeyen sağduyulu bir şahsiyet.



 Yani diğer muhalifler gibi “Erdoğan gitsin de Türkiye batarsa batsın” demiyor. Kendi siyasi çıkarlarını ülke menfaatlerinin üzerinde görmüyor.



  Bunu Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi ve 7 Haziran sonrası CHP ve HDP ile koalisyon kurma tuzağına düşmemesiyle gördük.



 Birileri MHP’yi de ele geçirerek onları da sokak hareketlerine dahil etmeye çalışıyor.



  1980 öncesinden biliriz ki ülkücüler sokak hareketlerinde çok etkin olabiliyorlar. Bahçeli Ülkücülerdeki bu sokak eylemlerini önleyen bir genel başkan olarak biliniyor.



  Derin yapıların önündeki Bahçeli engeli kalkarsa MHP onlar için daha kolay yönlendirilebilir bir unsur olacak.

  Bahçeli oyunu fark etti.



  Ancak bazı MHP’liler –Bahçeli’nin oy kaybına neden olan bazı yanlışlarına duydukları kızgınlıkla- süreci tam olarak göremiyorlar.



 Bu kavgayı basit bir genel başkanlık mücadelesi olarak görüyorlar.



 Demem o ki MHP’liler yalnızca kendi istekleri ile genel başkanlarını değiştirmiyorlar. Derin yapıların da MHP üzerinden ülkede kargaşa çıkaracak bir planları söz konusu.