Kaldırım Taşı İle Helikopter Düşürmek


İlhan Eranıl

İlhan Eranıl

12 Ağustos 2016, 14:00

Rutin bir gündü. Akşam çay, yemek derken saat 23'e yaklaşmıştı.  O gece telefonla çok fazla meşgul olmamıştım. Eşimin yazıcıdan bir çıktı alması gerekiyordu. Bu vesile ile oğlum cep telefonunu açtı ve baba darbe oluyormuş, dedi. Saçmalama olur mu öyle şey, dedim. Bir taraftan televizyonu açarken diğer taraftan WhatsApp'tan yazışmalara göz attım. Televizyonda İstanbul'u gösteriyor, Boğaziçi Köprüsü'nün kapatıldığını haber veriyordu. 



Bir elimle televizyondan kanallar arası geçiş yaparken diğer elimde mesajlara bakıyorum. Bir süre arkadaşlarla mesajlaştıktan sonra arkadaşlar ben çıkıyorum, diye mesaj attım ama bir süre çıkamadım. Eşim ve kızım ağlıyor. Oğlum haydi baba tazyikte bulunuyor. Bense gidipte gelmemekte var haleti ruhiyesi içerisinde oğlumun evde kalmasını istiyorum. On- on beş dakika oğlumu, eşimi ve kızımı ikna ile geçti ama her ikisinde de başarılı olamadım. Oğlumun baba şimdi değilse ne zaman çıkacağız sözleri, eşim ve kızımla yaşadığımız duygusal anlar ve benim, bugün biz çıkmazsak zaten yarın onlar bizi evden çıkaracaklar sözlerim ile kendimizi dışarıda buluverdik.





Yasin Tümer kardeşim ve Keçiören İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Ayhan Işık bey ile buluştuk. Keçiören Kaymakamlığı'nın önüne gittik. Ellerde bayraklar, dillerde sloganlar ama ne yapacağını bilmeyen bir kalabalık. Mustafa Caymaz hocam şiirleri ile halkı coşturuyor. Orada yirmiye yakın tanıdığım arkadaşla karşılaştık. 



Önce ne yapacağımızı bilemedik. Bir süre sonra Keçiören Emniyet Müdürlüğü işgal ediliyormuş haydi oraya gidiyoruz denildi. Toplanan halk oraya doğru yola çıktı biz de oraya gittik. Epeyi bir kalabalık var. Sürekli "Ya Allah bismillah Allah'ü ekber" sloganları atılıyordu. Üç-beş dakika bekledik. Sonra kendi kendimize, ya meclis, genel kurmay işgal edildiktan sonra Keçiören'de bir yer işgal edilse ne olur, edilmese ne olur, değerlendirmesini yaptık ve çıktık yola. Bu arada bizlere Hasan Ertuğrul hocam ve oğlu da eşlik etti. Yolda çeşitli telefon görüşmelerinden sonra Genel Kurmay'ın önüne gitmeye karar verdik. Arabamızı Abdi İpekçi Parkı'na yakın bir yere çektik. Parktan geçerek Necatibey Caddesi'nden Çankaya Emniyet Müdürlüğü'ne yaklaştığımızda hareketlilikte artmaya başladı. Askerler yakalanmaya başlanmıştı. Yasin ve oğlum Tarık'ı durdurmakta oldukça zorlandık. Yakalanan askerlere vatan haini diye saldırıyorlardı. Genç polisler, Genel Kurmay'ın önüne gidin orada çok büyük ihtiyaç var diye adeta yalvarıyorlardı. Burada şunu teslim etmeliyim. Genç polislerin gözünden ateş saçılıyordu. Onların gözündeki cesareti, kararlılığı okuduğumu söyleyebilirim. 

Genel Kurmay'ın Milli Savunma Bakanlığı kapısına geldiğimizde iki yüz-üç yüz civarında genç, yaşlı, kadın-erkek halkımız sloganlarla bahçe demirlerine saldırıyorlardı. Halk demirleri kırıp adeta Genel Kurmay'ı ihanet çetesinden kurtarmak için var gücü ile demirleri sallıyorlardı. On dakika geçti-geçmedi bir bomba sesi ve arkasından helikopter taraması ile yanımdan kırmızı kurşunun geçtiğini fark ettiğim anda oğlum beni çekti ama yanımızdaki yirmili yaşlardaki genç vurulmuştu. Bu arada eşimle telefonla görüşüyorum. Tabi genci görünce ah deyip telefonu kapatmışım. Eve geldiğimde kızımın gözü kan çanağı olmuştu. Yaralı genci aldık. Bu arada taramalar devam ediyor. Bir arkadaşımız atletini çıkardı tampon yaptık arabaya kadar taşıdık. Sonrası ne oldu bilmiyorum. Gazi gencimiz yaşıyorsa Allah acil şifalar versin, şehit oldu ise Allah mekanını cennet etsin.



 Yolda giderken Ayhan hocam, ben ve Tarık birer kaldırım taşı almıştık. Sonrasında ironi yapıyorduk, Tarık o taşla helikopteri düşürecekti, diye. O gece çocuğunu kollamanın ne olduğunu yaşadım. Suriye'yi, Filistin'i yaşadım. Bombalar atılırken apartman girişlerine saklanmanın ne olduğunu yaşadım. Bir cinnet hali idi. Darbeciler cinnet halinde saldırırken halkımızda bir o kadar şiddetle cevap veriyordu. 



Allah bir daha o geceyi yaşatmasın. Allah hainlere bir daha bu fırsatı vermesin. Allah birlik ve beraberliğimizi bozmasın. Tabi o geceden sonraki nöbet günleri ayrı bir yazı konusu. O gece ölümü öldüren halkımıza selam olsun. Tankın altına çekinmeden kendini atan gencimize, yaşlımıza, kadınımıza, erkeğimize selam olsun. Gazilerimize selam olsun. Bütün şehitlerimize, onların şahsında şehit astsubay Ömer Halisdemir'e selam olsun. Annesiz- babasız kalan yetim ve öksüzlere selam olsun. Evladını şehit veren anne- babalara selam olsun. Eşlere selam olsun. Tarihi bir ihaneti atlatan Türk halkına selam olsun. Selam ve dua ile... Allah'a emanet olun.

- - - -

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Gözüm - 8 yıl önce
Yüreğine sağlık.
Avatar
UĞUR KORKMAZ - 8 yıl önce
Allah bir daha o geceyi yaşatmasın. Allah hainlere bir daha bu fırsatı vermesin. Allah birlik ve beraberliğimizi bozmasın... AMİN
Avatar
Neyse ki iyi insanlar var - 8 yıl önce
Allah ellerini bırakmasın..
Avatar
serkan - 8 yıl önce
Dualarina amin diyoruz sayin mudurum. Allah bu millete o geceyi tekrar yasatmasin.
Avatar
Kezban sezer - 8 yıl önce
O gün ve daha sonra ki günlerde insanlarımızın dik duruşu tarihe not düşülecektir bütün şehit ve gazilerden o gün sokaklara dökülen herkesden Allah razı olsun
Avatar
Mustafa emre cansev - 8 yıl önce
İlhan bey bir kançanağına bürünmüş gözde bizde bıraktınız. Helal olsun. Kaleminize ve yüreğinize sağlık
Avatar
Mustafa caymaz - 8 yıl önce
O gece ölmek vardı ama asla özgürlüğümüzü vermek yoktu...O gece sizler ve sizin gibi vatan kahramanları tarih yazdınız.Kiminin adı duyuldu kiminin adı duyulmadı.Ama hakikat şudur ki Allah o geceyi ayrıntısız kaydetti.O gece din ile küfrün savaşıydı.O gece Hak ile batılın savaşıydı.O gece sizin gibi samimi ve samimiyetsizlerin ayrıştığı geceydi.Allah bir daha öyle bir gece yaşatması.Sizin gibi samimi olanları en yüksek makamlara getirsin inşAllah !
Avatar
Aydın Eroğlu - 8 yıl önce
Allah milletimize bir daha böyle bir ihanet ve hainliği yaşatmasın sayın müdürüm kalemine yüreğine sağlık