Eski Tuğgeneral Sönmezateş'ten suikast girişimi itirafı

FETÖ'nün darbe girişimi esnasında Genelkurmay Karargahı'nda yaşanan eylemlere ilişkin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik Marmaris'teki suikast girişimini yöneten eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, "Bana verilen emir neyse onu uyguladım. Bana verilen emir 'Cumhurbaşkanı'nın Marmaris'ten alındıktan sonra Ankara'ya kadar emniyetle getirilmesi' idi" ifadesini kullandı.

Eski Tuğgeneral Sönmezateş'ten suikast girişimi itirafı
25 Mayıs 2017 Perşembe 21:44

Duruşmada savunmasını yapan Sönmezateş, 14-15 ve 16 Temmuz 2016'da Ankara'da bulunmadığını belirterek, "Normal bir sivil vatandaş Ankara'da olup biteni benden daha çok biliyor. İlk defa birçok şeyi bu salonda öğrenme fırsatı buldum." dedi.

Genelkurmay Müşterek Hedef 

Analiz Yönetim Merkezi Başkanı olarak görev yaptığını, Musul rehine krizi, Süleyman Şah Operasyonu, Suriye krizi ve terörle mücadeleyle ilgili bütün harekatların planlanması içerisinde bulunduğunu, teknik ve bilimsel analizler kullanarak istihbarat değerlendirmesi yaptıklarını belirten Sönmezateş, Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılmayı düşündüğü bir anda sürpriz şekilde general olduğunu, sıra dışı bir general olması nedeniyle Orgeneral Akın Öztürk tarafından "Söyleyin ona, general gibi davransın." diye ikaz edildiğini anlattı.

"ÇÖZÜM SÜRECİNDE BÜYÜK DESTEĞİ OLMUŞTUR"

Sanık Sönmezateş, Müşterek Hedef Analiz Yönetim Merkezi olarak Çözüm Süreci boyunca yoğun mesai harcadıklarını ifade ederek, "Çözüm Sürecinde Yaşar Güler Paşa'nın çok büyük desteği olmuştur. Çok değerli bir komutandır, Jandarma Genel Komutanlığı başında böyle bir komutan tarafından yönetildiği için çok şanslıdır. Terörle mücadelenin hakikaten etkili yürütülmesinde, kellesini ortaya koyan bir insan da Zekai Aksakallı'dır. Bize çok destek vermiştir, terörle mücadelede yakın çalışmışızdır. Özel Kuvvetler Komutanlığının istihbarat anlamında desteğini görmüşüzdür." diye konuştu.

"CUMHURBAŞKANI ALMA EMRİNİ SEMİH TERZİ GENERALDEN ALDIM"

Marmaris'teki olaya katılan ekibin başında yer aldığını ifade eden Sönmezateş, şöyle devam etti:

"O günden bugüne emir komuta zinciri içerisinde olduğuna inandırıldığım bir işin içerisinde yer aldım. Bana verilen emir neyse onu uyguladım. Bana verilen emir 'Cumhurbaşkanı'nın Marmaris'ten alındıktan sonra Ankara'ya kadar emniyetle getirilmesi' idi. 4 saat boyunca Çiğli Üssü'nde bekletildik. Bizim Çiğli Üssü'nden kalkışımız gece saat 02.25 civarıdır. Cumhurbaşkanımız Marmaris'ten saat 00.30 civarında ayrıldı, saat 01.40 civarında Dalaman'dan uçağı kalkmıştır. 

Cumhurbaşkanı'nın İstanbul'da olduğunu bütün dünya bilirken, televizyonlar, internet bangır bangır bağırırken... Biz tecritteyiz, kendi görevimize odaklanmışız. Verilen emir gereği biz Marmaris'e yönlendirildik. Birileri bizi 4 saat bekletti, bu birileri sivil değil, asker. Bunların kim olduğunun cevabını arıyorum, bu bekleten iradeyi. Arkamdaki insanlarla burada tanıştım, burada gördüm. Bu insanların hiçbirinden benden kıdemlilerden bu konuda emir almadım, bilgi vermedim, bilgi de almadım, bilgi paylaşmadım. 'Cumhurbaşkanını alma' emrini Semih Terzi generalden aldım. Söylediğim her şey doğrudur. Ne yazık ki ölmüştür, keşke ölmeseydi de kendisine sorabilseydik. Semih Terzi'nin bu işte tepe başı olduğunu düşünmüyorum, onun da mutlaka bir üssü vardı, onun da emir aldığı birileri vardı. Ama tahmin ediyorum. Ben bu görevi Semih Terzi'den aldım."

"BEN 'DARBECİYİM' DEMEDİM, DARBEYE KATILDIM"

Mahkeme Başkanı Oğuz Dik'in, "Görevi almasaydın, gitmeseydin. Ne samimiyetin var Terzi ile?" sorusu üzerine Sönmezateş, "Benim Zekai Aksakallı, Yaşar Güler, Semih Terzi ve Özel Kuvvetler'de ismini veremeyeceğim insanlarla güvene dayalı yakın ilişkim var. Anladığınız anlamda istihbarat yapmıyoruz, farklı bir istihbarat yapıyoruz. Benim Cumhurbaşkanı ile ilgili aldığım hiçbir istihbarat yok, görev var. Ben, Cumhurbaşkanı'nın alınmasını kabul ettim." dedi.

Sönmezateş, Semin Terzi'nin "darbe yapacağız" kelimesini kullanmadığını aktararak, "Semih Terzi, bizdeki jargonla bir ihtilal hazırlığı yapıldığını Çarşamba günü itibarıyla ima etti. Emir komuta zinciri içerisinde, şu anda komutanlarımız bunu kabul etmiyorlar, böyle bir şey olmadığını ifade ediyorlar. Ama benim bildiğim, o günkü anlayışla Genelkurmay Birinci Başkanı ve sıralı komuta kademesinin bilgisiyle bir ihtilal yapıldığını düşündüm. Ben görevi kabul ediyorum, stratejik olarak onlar düşünür, ben bir askerim. Ben 'darbeciyim' demedim, darbeye katıldım, ihtilale katıldım." ifadesini verdi.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.