29 Nisan Cuma Hutbesi yayımlandı

Diyanet İşleri Genel Başkanlığı 29 Nisan 2016 Cuma hutbesini yayımladı. 29 Nisan Cuma günü camilerde okutulacak hutbenin konusu ne? 29 Nisan 2016 Cuma Hutbesi haberimizde.

29 Nisan Cuma Hutbesi yayımlandı
29 Nisan 2016 Cuma 08:38

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Hizmetleri Genel Müdürlüğü 29 Nisan 2016 Cuma Hutbesi'ni yayımladı. Tüm Türkiye'de bulunan camilerde okutulacak Cuma Hutbesini resmi sitesinden yayınlayan Diyanet, bu haftaki Cuma Hutbesi'nde Miraç Kandili konulu hutbeyi yayımladı.

Müslümanlar için önemli haftanın bu kutlu gününde il genelinde  "Miraç Kandili" başlıklı Cuma Hutbesi  okutulacak. Müminlerin kalplerine  seslenecek Cuma hutbesi Türkiye'nin tüm illerinde yer alan camilerinde okutulacakken, Miraç Kandili konulu Cuma Hutbesi, Peygamber Efendimizin Miracıyla ilgili olayı müminlere anlatacak. 

Cuma Namazı tüm müslümanlara farz olan bir namazdır. Müslümanlar her cuma günü öğlen namazında 2 rekatı farz olan cuma namazını cemaat ile kılar. Farz olan cuma namazından önce okunan cuma hutbesi, cami imamı tarafından cuma namazının 4 rekat sünneti kılındıktan sonra minberde cemaate okunur. 29 Nisan 2016 Cuma günü Tüm Türkiye genelinde "Miraç Kandili"  başlıklı Cuma hutbesi okunacak. Diyanet İşleri'nin her hafta Cuma namazı öncesi yayınladığı Cuma Hutbesi'nin orjinaline aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

29 Nisan 2016 Cuma "Miraç Kandili" başlıklı Cuma Hutbesi'ne ulaşmak için TIKLAYINIZ


MİRAÇ KANDİLİ


Kardeşlerim!

Önümüzdeki Salı’yı Çarşamba’ya bağlayan gece
Miraç Kandilini idrak edeceğiz. Kandilinizi şimdiden
tebrik ediyorum.

İsrâ ve Miraç, Peygamberimiz (s.a.s)’in bir gece
Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksâ’ya, oradan da Yüce
Mevla’nın sonsuz âyet ve kudretini müşahede etmek için
yaptığı mucizevi bir yolculuktur. Pek çok ilahî hikmet ve
bereketi barındıran bu kutlu yolculuk, okuduğum âyet-i
kerimede şöyle dile getirilmektedir:

“Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim
diye kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini
mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya ulaştıran
Allah’ın şanı ne yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla
işiten, hakkıyla görendir.”

Kıymetli Kardeşlerim!

Miraç, Rahmet Peygamberi (s.a.s)’nin Allah’ın
sonsuzluğu, yüceliği ve O’nun nihayetsiz kudretine
yaptığı en görkemli şahitliktir. Rabbimiz, bu şahitlikte
gerçek yüceliğin yalnızca kendisine ait olduğunu
Efendimizin şahsında beşeriyete bir kez daha göstermiştir.
Aynı zamanda arınma, yücelme ve kulluğun zirvesine
erişmenin yollarını da öğretmiştir. Âlemlerin Rabbi,
teslimiyet, sadakat, ahlak, doğruluk, dürüstlük timsali
olan Kutlu Nebi’yi miraç ile taltif buyururken biz
kullarına da mesajlar vermiştir. Buna göre, ömrünü bu
yüce değerlerle tezyin edenler, kulluk basamaklarında her
daim yükseleceklerdir. Onlar, cennetin ebedi nimetlerine
mazhar olarak bâki makamlarda yüceleceklerdir.
Aziz Müminler!

Miraç, bir yünüyle Rabbe vuslat, bir yönüyle de
Rabbin nehyettiklerini terk ediştir. Biz müminler için
müjdedir Miraç. Rabbimiz, kendisine ortak koşmayanların
büyük günahlarının bağışlanacağını bu kutlu gecede
müjdelemiştir.

Bizler için hediyedir Miraç. Rabbimize en yakın
anımız olan namaz, bu gece beş vakit farz kılınmıştır.
Resûlullah Efendimiz (s.a.s)’in, miraç ile mana âleminin
basamaklarında bir bir yükseldiği gibi bizler de Rabbimiz
katında namazlarımızla yükseliriz. “Allahu ekber”
diyerek, tekbirimizle dünyanın bütün hengâmelerinden
sıyrılıp yaratılış ve varoluşumuzun hikmet ve anlamını
derinden kavrarız. Kıyamımızla istikamet üzere, dosdoğru
oluşu simgeleyerek Allah’ın huzurunda dururuz.
Kıraatimizle, O’na en içten sena ve yakarışta bulunuruz.
Rükûmuzla yalnız Rabbimizin önünde boyun eğdiğimizi
gösteririz. Secdemizle O’na en yakın olmanın ve kulluğun
zirvesine varmanın hazzını duyarız. Tahıyyatımızla
Rabbimizi yüceltirken biz de yüceliriz. Selamımızla
özgürlük ve felahı hatırlarız. Günde beş vakit
namazımızda tüm canlılığıyla miracı doyasıya yaşarız.

Kardeşlerim!

Her gün yatsı vaktinde okuduğumuz Âmenerresûlü
diye başlayan âyetler bize Miracın bir hediyesidir. Bizler
bu ayetlerde, “Allah’a, meleklerine, kitaplarına,
peygamberlerine iman ettik” diyerek Rabbimize
verdiğimiz kulluk sözümüzü yenileriz. “İşittik, itaat
ettik. Rabbimiz, affına sığındık! Dönüş ancak
sanadır.” âyetiyle teslimiyetimizi dile getiririz. “İnsanın
yaptığı iyilik lehine, ettiği kötülük de aleyhinedir”
diyerek sorumluluk bilincimizi tazeleriz. Bununla birlikte,
dünyada yapıp ettiğimiz her şeyin bir hesabı ve karşılığı
olduğunu, ahireti ikrar ederiz. Ve nihayet, şu dualarımızla
Rabbimize en içten yakarışlarla iltica ederiz. “Rabbimiz!
Eğer unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu
tutma. Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi,
bize de ağır yük yükleme. Rabbimiz! Bize gücümüzün
yetmeyeceği şeyi taşıtma, bizi affet, bizi bağışla, bize
acı. Sen Mevlamızsın, kâfirlere karşı bize yardım et.”

Kıymetli Kardeşlerim!

Miraç değerleri, bizlere yüce ve anlamlı ufuklar açan
kutsal değerlerdir. Miraç değerleri ile insan, esfel-i
sâfiline, aşağıların aşağısına savrulmaktan kurtulur;
ahsen-i takvime, en güzel hale ulaşır. Miraç değerleri,
insanı sidre-i müntehaya, en üst kemal noktasına çıkarır.
Bu ulvi değerler, bizleri ebediyen huzur içinde kalınacak
cennete götürür. Yeter ki bizleri yükseltecek bu değerlere
sımsıkı sarılalım ve bunları hayatımıza yansıtmakta
kararlı olalım. Yeter ki burağımız imanımız, refrefimiz
ibadetlerimiz, salih amellerimiz ve güzel ahlakımız olsun.
Böyle olduğu takdirde hayatımızın her anı bizim için
miraç olacaktır.

Kardeşlerim!

Miraç Kandili vesilesiyle Rabbimize, kendimize ve
çevremize karşı sorumluluklarımızı bir kez daha
hatırlayalım. Unutmayalım ki, bugün biz müminlere
düşen, miracı Peygamberimiz (s.a.s)’in bir hatıratı, bir
tarih olarak okumak değildir. Bize düşen, Ebu Bekir
Efendimiz misali, Allah’ın emir ve yasakları karşısında
her daim sadakatle, teslimiyetle bir duruş sergilemektir.
Bu sadakat ve teslimiyeti gösteremeyenler, miracın
anlamı, ruhu ve kazanımlarından mahrum kalacaklardır.
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizin Miraç Kandilini
bir kez daha tebrik ediyorum. Bu kutlu gecede Yüce
Rabbimize açılan ellerin ve yakaran dillerin, bütün İslâm
âleminin birlik, dirlik ve beraberliğine, insanlığın
hidayetine, dünyada adalet, huzur ve barışın teminine
vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan diliyorum. 

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.